Uygulama Kadastrosu

3402 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUN M: 22/A UYARINCA YAPILAN YENİLEME
UYGULAMA KADASTROSU
3402 S.lı Kadastro Kanunu m:22 de; daha önce kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamayacağı belirtilmiştir. Genel kural bu olmakla birlikte aynı maddenin devamında tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenler ile yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacı ile tapulama ve kadastro görmüş yerlerde yeniden kadastro yapılabileceği öngörülmüştür. Bir taşınmazın beyanlar hanesinde 3402 S.lı K. m: 22/A Gereğince Yenilemenin Tescili açıklaması ile birlikte tarih bilgisi de yer almakta ise o taşınmazın kadastro yenilemesinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kadastro Kanunu m: 22 – Evvelce Kadastrosu Yapılan Yerler:
Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler 2. defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, 2. kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve TMK nin 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, 2.defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re sen iptal edilir. Ancak;
- Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,
- fıkra hükmü uygulanmaz.
- fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az 15 gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilan edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21. maddeler ile 13. maddenin (B) ve 20. maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz…
Konuya ilişkin bazı yargı karları ve görüşler ise şu şekildedir:
Y.H.G.K.2004/7-175.E,2004/188.K -Yenileme kadastrosu özel bir kadastrodur. Yenileme işlemi önceki kadastro ile saptanan mülkiyet ve geometrik durumu yok sayan veya tamamen hükümsüz kılan yeni bir kadastro çalışması değil, mümkün olduğu kadar aslına sadık kalınarak onun eksikliklerini tamamlayan sınırlarında ve yüzölçümlerinde görülen yanlışlıkları orantı ve dengeleme kurallarına göre düzelten bir önceki kadastroya ek işlemdir. Zorunlu sebepler (parsel köşe noktalarının kaybolması, röperlerin bozulması gibi) sonucu ortaya çıkan sınır değişiklikleri, her zaman mülkiyet değişikliği niteliğinde değildir. İlk kadastronun aslına bağlı kalınmakla beraber yasa ve yönetmelikte gösterilen bilimsel ve teknik verilere uygun olarak yapılan ölçümlere rağmen elde olmayan zorunlu sebepler sonucu ortaya çıkan değişiklik ve geometrik durumun kabulünde zaruret vardır.
…burada esas olan şey; elde mevcut olan eski paftalardan yararlanarak, zeminde parsel sınırlarının belirlenmesi ve de belirlenen noktaların ölçüme tabi tutularak yeni paftaların oluşturulmasıdır… (Hüseyin KOÇAK - Tapu ve Kadastro Başmüfettişi - http://www.tapu-kadastro.net/index.php/makaleler/yenileme22a-2/24-22a-ve-kadastro-paftalarinin-yenilenmesi)
…22. maddenin (a) bendi kapsamında yapılacak çalışmalarda 1. fıkranın uygulanmayacağı hükmü ile 2. (yeni) kadastro yapılabileceği düşünülse de yukarıda yazıldığı gibi aynı maddenin 4. fıkrasında 22/ a kapsamında yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21. maddeler ile 13. maddenin (B) ve 20. maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümlerinin uygulanmaması öngörülerek; çalışmaların bir kadastro niteliğinde olmadığı; sadece sorunlu kadastro haritaların yeniden düzenlenmesinin amaçlandığı ortaya çıkmıştır. Şu halde 22/a maddesi kapsamında yapılacak çalışmalarda mülkiyet, vasıf değişikliği, intikal, harici taksim ve ifrazlar vb. çalışmalar yapılamayacak; evvelce yapılan kadastroya kapsam ve içerik yönünden hiçbir şey katılamayacaktır. 22/a maddesi kapsamında yapılacak çalışmaların esasları, 29.11.2006 T. ve 26351 S.lı Resmi Gazetede yayınlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik ile düzenlenmiş ve bu yönetmelikle kadastro tüzemize 22/A UYGULAMASI olarak adlandırılan çalışmalar girmiştir... (Nevzat İhsan Sarı - Kadastro Müdürlüğü Müfettiş Yardımcısı - http://www.imarkadastro.com/userfiles/file/Makale_4.pdf)
22/A uygulamasına karşı izlenecek hukuki yol bakımından ise; taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları yapılmadan önce mi yoksa sonra mı satın alındığı, yüzölçümünün gerçekte daha az olduğunun bilinip bilinmediği veya en azından bilebilecek durumda olunup olunmadığı, şayet taşınmaz kadastro yenileme çalışmasından sonra satın alınmışsa tapu kaydındaki beyanlar hanesinde bu hususta şerhin düşülüp düşülmediği, yapılan yenileme çalışması sonucunda, itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların bulunup bulunmadığına göre karar verilmesi gerekecektir. Bu hususta yapılacak araştırma ve inceleme sağlıklı olmaz ise, hukuken istenilen sonuca ulaşılması da gecikecek; hatta hak kaybına uğranabilecektir. İşbu belirtilen hususlara göre davanın kime, hangi dava adı altında açılacağı, ne talep edilebileceği ve açılacak davanın süreye tabi olup olmadığı, hazineden tazminat talep edilip edilemeyeceği de farklılık göstermektedir. Örneğin; itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz belirli ise; bu durumda açılacak davada o taşınmaz sahiplerine husumet yöneltilir. Şayet bu hususta bir saptamaya yapılamıyor ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilir.
3402 S.lı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan tespitlere karşı; askı ilan süresi içerisinde (30 gün) dava açılması halinde Kadastro Mahkemesi görevli olup; mahkemece yapılacak inceleme yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüz ölçümlerin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmasına yöneliktir. Bu davada taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırma yapılamaz. Bu taleplere yönelik açılan davalarda ise görevli mahkeme, genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir.
Y.16.H.D.2013/8007.E,2013/12294.K,10.12.2013.T-… Dava; Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise K.. M..ne husumet yöneltilerek de dava açılabilir. Bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinde oluşan azalmaların hangi nedenden kaynaklandığı uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanmalıdır. Yapılacak keşifte, davacıya ait taşınmazların sınırları yerel bilirkişi kurulu ve tanık sözleri ile belirlenmeli; uzman fen bilirkişisinden davacıya ait taşınmazların yüz ölçümlerinde oluşan eksilmelerin nereden kaynaklandığını açıklayan, ilgili yönetmelik gereği davacıya ait taşınmazların sınırlarının zeminde ne şekilde bulunduğunu irdeleyen, tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasını ayrı renklerle çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor alınmalıdır. Ulaşılacak sonuca göre; davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinde oluşan eksilmenin hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde, K.. M..ne husumet yöneltilerek dava açılması yeterli görülerek davanın esastan reddine karar verilmelidir. Davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinde oluşan eksilmelerin, komşu taşınmazlardan kaynaklandığının belirlenmesi halinde ise komşu parsellerin maliklerinin davaya dahil edilmesi için; davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinde oluşan eksilmelerin tescil harici taşınmazlardan kaynaklandığının anlaşılması halinde de Hazine ile ilgili Kamu Tüzel Kişilerinin davaya dahil edilmesi için davacıya imkan verilmelidir... 26.10.2022
Av. Gamze KOCAÖZ