Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından vazgeçme ve temyizin sirayeti kurumları arasındaki ilişki

AYNI DOSYA kapsamında, AYNI EYLEMLER e ilişkin olarak ve AYNI HÜKÜM ile cezalandırılan sanıklardan biri hakkında verilen Yargıtay bozma ilamı; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanmasını kabul eden diğer sanığa sirayet ettirilmelidir. ŞÖYLE Kİ;

“Hükmün Açıklanmasının Diğer Sanıklara Etkisi” başlıklı 5271 sayılı CMK m.306/1’e baktığımızda madde; Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar, şeklindedir. İlgili maddeye göre; mahkemece verilen hüküm, temyiz etmeyen sanık yönünden kesinleşir ve infaz edilebilir hâle gelir. Kural bu olmakla beraber, aynı mahkemece aynı hükümle cezalandırılan sanıklar hakkında birbiriyle çelişen sonuçların doğmasının önlenmesi, adalet düşüncesiyle ve bazı koşullarda Yargıtay’ ın bozma kararından temyiz etmeyen sanıkların da yararlandırılması uygun görülmüştür. Bunun için;

  • Aynı mahkemece aynı kararla birden çok sanığın hükümlendirilmesi,
  • Sanıkların fiilinde 8. maddede tanımlanan nitelikte bağlantı (“… bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır.”) bulunması,
  • Hükmün; Cumhuriyet savcısı, katılan veya sanıklardan bir veya birkaçınca ve sanıkların tümünü kapsamayacak şekilde temyiz edilmiş olması,
  • Hükmün cezanın belirlenmesinde hukuka aykırılık (Suç unsurlarının oluşmaması, fiilin suç olmaması, cezanın azaltılması veya ortadan kaldırılmasını gerektiren nedenler de cezanın belirlenmesinde hukuka aykırılıktır.) nedeniyle sanık yararına bozulması,
  • Bu bozmanın hükmü temyiz etmeyen (Temyiz etmeyen deyimine; temyiz yoluna hiç başvurmayan, süresinden sonra başvuran, temyiz istemi reddolunanlar dahildir. ) veya kendileriyle ilgili temyiz bulunmayan sanıklara da uygulanma olanağına sahip olması,

Gerekecektir.

Bilindiği üzere; HAGB kararına karşı, olağan kanun yolu olarak itiraz kanun yoluna gidilebilmektedir. Zira; HAGB kararı, temyizi kabil bir karar olmadığından temyiz kanun yoluna götürülememektedir. Hal böyle olmakla beraber;

  • CMK' de düzenlenen “Hükmün Açıklanmasının Diğer Sanıklara Etkisi” başlıklı 306.maddenin; KANUNUN AMACINA, RUHUNA UYGUN VE GENİŞ ŞEKİLDE YORUMLANMASI GEREKTİĞİNDEN,
  • Hakkında vaz edilen MAHKUMİYET KARARINI TEMYİZ EDEMEYEN SANIKLARIN, EDENLERDEN DAHA AĞIR BİR CEZA İLE CEZALANDIRILMALARI CEZA YARGILAMASI HUKUKU ADALETİNE AYKIRI DÜŞTÜĞÜNDEN,
  • CMK' de LEHE BOZMA KARARININ AYNI DAVADA YARGILANAN FAKAT MAHKUMİYET KARARINI TEMYİZ EDEMEYEN SANIĞI ETKİLEMEYECEĞİ YÖNÜNDE BİR HÜKÜM MEVCUT OLMADIĞINDAN,

Hakkında HAGB kararı verilen sanığa, Yargıtay bozma ilamı EVLEVİYETLE sirayet ettirilmeli ve BERAATkararı verilmelidir. Nitekim, Yargıtay kararlarını incelediğimizde de aynı sonuca ulaşılmaktadır:

Y.3.C.D. 2018/5891 E. 2018/19110 K. 10.12.2018 T.

“Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kesinleştiği, hükmün sanık ile beraber suç işleyen bir kısım sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine  temyiz etmeyen sanığa ilişkin sirayet yönünden bir karar verilmeksizin  sadece temyiz eden sanıklar hakkında bozulmasına karar verildiği, bozma sonrasında yapılan yargılamada mahkemece bir kısım sanıklar lehine bozulan hükmün eylemi birlikte gerçekleştiren sanık ...a da mahkeme tarafından sirayet etmesi gerektiği kabul edilerek ...”

Y.16.C.D. 2019/7004 E. 2019/5220K.12.09.2019 T.

“CMK m.306'daki temyiz etmeyen” veya temyiz talebinde bulunmayan deyiminden; dar yorum yapılarak, yalnızca temyiz hakkı olup da temyiz yoluna başvurmayan anlaşılamaz. Bu ibareler geniş düşünülmeli, sanık ve hükümlü hakları ceza adaleti ve eşitlik ilkeleri adına gözetilmeli, amaca uygun yorum yapılmalıdır. Nitekim CMK. M.306'nın lafzı, ruhu ve gerekçesi, temyiz yolu hakkı olan sanıkların yaptığı başvuru ile lehe verilen bozma kararlarından, temyiz kanun yolu kapalı olan sanıkların etkilenmeyeceğine yani bozma kararının bu kişilere ve hukuki durumlara sirayet etmeyeceğine dair herhangi bir hüküm içermemektedir. CMK m.306'da bu yönde bir olumsuzluk olmadığı gibi...”

Y.3.C.D. 2018/5891 E. 2018/19110 K. 10.12.2018 T.

“Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kesinleştiği, hükmün sanık ile beraber suç işleyen bir kısım sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine  temyiz etmeyen sanığa ilişkin sirayet yönünden bir karar verilmeksizin  sadece temyiz eden sanıklar hakkında bozulmasına karar verildiği, bozma sonrasında yapılan yargılamada mahkemece bir kısım sanıklar lehine bozulan hükmün eylemi birlikte gerçekleştiren sanık ...a da mahkeme tarafından sirayet etmesi gerektiği kabul edilerek ...”

Y.C.G.K. 2018/171 E. 2019/453 K.

“Bozmanın sirayeti adlı düzenleme uyarınca hükmü temyiz etmeyenlerin temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmalarını önlemek oluşabilecek ceza adaletsizlikleri ile hukuk, çelişkileri gidermek suretiyle hukuka olan güveni sağlamak amacı güdülmüştür. 'Ceza Muhakemesinin Genişleme Etkisi'  nden istifade ile aynı konumda bulunan sanıkların ceza almalarının önüne geçmek için bozmanın sonuçlarından yararlandırılmaktadır.”

Y.C.G.K. 2014/9-777E.  2016/264 K.  31.01.2012 T.

“... Mahkemece verilen hüküm, temyiz etmeyen sanık yönünden kesinleşir. Kural bu olmakla beraber, aynı mahkemece aynı hükümden cezalandırılan sanıklar bakımından birbiriyle çelişen sonuçların önlenmesi, adalet düşüncesiyle ve bazı koşullarda Yargıtay'ın bozma kararlarından temyiz etmeyen sanıkların da yararlandırılması uygun görülmüştür.

Konu ile ilgili DOKTRİN görüşleri ise şu şekildedir:

  • “CMK m. 306'da hükmü temyiz etmeyen diğer sanığın lehe bozmadan yararlanacağı belirtilmiştir. 'Temyiz etmeyen' veya 'temyiz talebinde bulunmayan' deyiminden dar yorum yapılarak yalnızca temyiz hakkı olup da temyiz kanun yoluna başvurmayan anlaşılamaz; bu ifadeler geniş düşünülmeli, sanık ve hükümlü hakları ceza adaleti ve eşitlik ilkeleri adına gözetilmelidir; temyiz hakkı olmadığından bahisle veya temyiz hakkı olduğu halde bu hakkı kullanmayanı veya temyiz süresini kaçıran kişiyi de kapsamalıdır.”(Prof. Dr. Ersan ŞEN, “Hükmün Bozulmasının Diğer Sanıklara Etkisi ve Temyizin Sirayeti” Başlıklı Makalesi)
  • “Temyiz edilen mahkeme hükmünün Yargıtay tarafından bozulması mümkündür. CMK m. 306 karşısında bu bozma kararının diğer suç ortağı ile ilgili olarak verilen ve temyiz yolu kapalı olduğu için kesinleşen mahkeme kararı bakımından da bozma etkisi doğurabileceğini ve böylelikle diğer suç ortağının  yeniden yargılanıp hakkında  hüküm tesis edilmesi gerektiğini kabul etmek gerekir.” (Prof. Dr. İ.Ö: Kanun Yollarına Başvuru Bağlamında İnfazın Ertelenmesi Sorunu le ilgili Hukuki Değerlendirmeler.)
  • “CMK' nin 306. maddesi temyiz kanun yolundan sanık lehine sonuç alınması durumunda, temyiz isteminde bulunmamış sanıkların da bu hükümden yararlanma imkanı vermektedir. Esasen bu hükmün, temyiz ve istinaf mahkemesi kararlarında olası çelişkilerin giderilmesi amacıyla kıyasen temyize başvuramayan sanıklara uygulanması yönünde engel yoktur.” (Prof. Dr. Adem SÖZÜER: Yargıtay, İnfazı Durdurabilir)

 

TÜM BU HUSUSLAR BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE ise karşımıza şu sonuç çıkmaktadır: Hakkında HAGB kararının uygulanmasını kabul eden bir sanığın; HAGB ’nin uygulanmasını kabul etmeyip hakkındaki mahkumiyet kararını temyize taşıyarak beraat eden diğer sanığa nazaran; “Denetimli Serbestlik” adı altında da olsa, bünyesinde daha ağır koşullar ihtiva eden bir kurum ile karşı karşıya bırakılması, Ceza Yargılaması adaleti ile uyuşmamaktadır. Bundan mütevellit; aynı dosya kapsamında, aynı suça ilişkin olarak ve aynı hükümle cezalandırılan sanıklardan biri hakkında verilen Yargıtay bozma ilamı, hakkında HAGB kararı verilen ve kesinleşen diğer sanığa da teşmil ettirilmeli ve bu sanık hakkında da BERAAT kararı vaz edilmelidir.

Yukarıdaki yola başvurulup mahkemeden olumsuz bir sonuç alınması halinde ise; Yeniden yargılama istenilmeli, Adalet Bakanlığı aracılığı ile kanun yararına bozma talep edilmeli ve ya Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu denenmelidir.